08-Ekim-2024 12:17:38

Cankoç Medya Kuruluşudur.

$
Karakaş nerede?

Karakaş nerede?

Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919 tarihinde Milli Mücadele ateşini yakmak için geldiği Samsun’da kendisini teknesi ile karaya çıkaran Mustafa Karakaş’ı hiç unutmadığı ortaya çıktı. Karakaş’ın yakınlarının anlattıklarına göre, Atatürk 16 Eylül 1928 tarihinde harf devrimini anlatmak için 3. defa geldiği Samsun açıklarında Samsun Valisi ve Belediye Başkanı’nın hazırlattığı tekneye binmedi. Mustafa Kemal Paşa, kendisini karşılamaya gelenlere “KARAKAŞ NEREDE?” diye sordu. Kalabalığın arasından fırlayıp “EMRİNİZDEYİM PAŞAM” diyen Mustafa Karakaş’ın teknesi ile sahile çıktı. Atatürk’ü Samsun’da karaya çıkaran Mustafa Karakaş’ın oğlu Ruhi Karakaş Nisan 2013’de vefat etti. Ünlü Ressam İbrahim Çallı’nın torunu, Yaşar Çallı’nın kayınpederi de olan Ruhi Karakaş’ın anlattıklarına göre, Mustafa Kemal Atatürk ile Mustafa Karakaş’ın 1919 ve 1928 tarihlerinde yaşadıkları o hikaye şöyledir: “Babam Osmanlı döneminde Bahriye Subayı imiş. Beyoğlu’ndaki bir yerde kavgaya karıştığı için rütbeleri alınmış, Subaylıktan atılmış. Kavgaya karıştığına çok üzülmüş ve çok pişman olmuş ama nafile. Denizciliği iyi bildiği için gidip Samsun’a yerleşmiş. O zamanlar Samsun’da liman yok. Büyük gemiler açıkta demirliyor ve insanlar gemiden karaya mavna denilen yük gemileri ile naklediliyor. Babamda teknesi ile gemilerden yolcu ve eşya taşıyarak nafakasını çıkarıyormuş.

Bir Pazar günü İstanbul’dan bir paşanın heyeti ile birlikte Samsun’a geleceğini duymuş. Haber kulaktan kulağa hızla yayılmış, Subaylık macerası yarım kalan Babam da paşayı görme merak ve hevesine kapılmış. Samsun’da Pazartesi sabahı bu haber; “ORDU MÜFETTİŞİ MUSTAFA KEMAL PAŞA GELİYOR.” Şeklinde netleşmiş. Bir diğer söylenti ise geminin İngilizler tarafından torpille batırılacağıymış. Babam o sabahı şöyle anlatırdı; “19 Mayıs sabahı saat: 08.00… Sert ve poyrazlı bir hava var Samsun’da. 6 gemici ve ben hafif çırpıntılar içinde sallanan sandalımızda hep birden, gözlerimizi bir noktaya dikmiş bekliyorduk. O an Fener Burnu’nda ufak bir gemi göründü. BANDIRMA süzülerek geldi ve demirledi. Geminin güvertesine çıkıncaya kadar geçen zamanı heyecanımdan hatırlamıyorum. Yalnız onu, o denizlerden ve yosunlardan daha güzel masmavi gözleri hala gözlerimin önündedir. O mucizevi karşılaşmayı babam hep gözleri dolarak anlatırdı. Huzuruna çıkarıldığı engin bakışlı paşanın ona kim olduğunu soruşunu, kendisini “ESKİ BAHRİYE ZABİTLERİNDEN MOLLAOĞLU MUSTAFA” olarak tanıtırken yaşadığı heyecanı “ACELE ETMELİSİNİZ PAŞAM, İNGİLİZLER GELMEK ÜZERE OLABİLİRLER, BİRAN ÖNCE SİZİ KARAYA ULAŞTIRAYIM.” Derken yaşadığı telaşını, sanki o anları yeniden yaşıyormuş gibi anlatırdı. Mustafa Kemal Paşa, kendisine denizde ve karada refakat eden bu karakaşlı, gözü pek genç adamı yanaklarından öperek ona teşekkürlerini bildirmiş.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun ilk adımı olan bu önemli tarihten 9 yıl sonra, 16 Eylül 1928’de Mustafa Kemal Atatürk bu sefer Cumhurbaşkanı olarak harf devrimini anlatmak için yeniden Samsun’u ziyaret etmiş. İzmir vapuru yine açığa demirliyor ancak bu sefer Vali, Belediye Başkanı ve Hükümet Erkanı Atatürk’ü karşılamaya gidiyor. Babam da teknesiyle bu kalabalığın içine karışıyor, tekneler gemiye yanaşıyor, karşılama heyeti gemiye çıkarılıyor ve Atatürk’e saygılarını iletiyorlar. Karaya çıkmak için hareketlendiklerinde o büyük insan etrafına şöyle bir bakınıp; “KARAKAŞ NEREDE?” diye soruyor. Kulaklarına inanamıyor babam. Hayranı olduğu o büyük kumandan tarafından hatırlanmanın heyecanı içerisinde; “EMRİNİZDEYİM PAŞAM” diyerek fırlıyor kalabalığın arasından ve ellerine sarılıyor. “TEKNEN BURADA MI?” diye soruyor deniz bakışlı kumandan. O da; “EMRİNİZDEDİR PAŞAM” diye cevaplıyor, heyecandan kalbi çıkacak kadar güm güm çarpıyor.

Atatürk’ün kendisine hitap ettiği “KARAKAŞ”ı soyadı olarak alan Mustafa Karakaş, ölünceye kadar Samsun’da her 19 Mayıs kutlamalarında tören alanında ATATÜRK’ÜN BÜSTÜNÜ AYNI GURURLA, AYNI DUYGULARLA TAŞIMIŞ.

Bize bu cennet vatanı kanları ve canları pahasına bırakmış kahraman Şehitlerimizin, Gazilerimizin Cennet Vatanımızın düşman zulmünden kurtulması için Mustafa Kemal Paşa’nın Anadolu’ya çıkmak üzere bindiği ve sağ salim Samsun’a çıkmasını sağlayan İsmail Hakkı Kaptan’ın, Bandırma vapuru mürettebatının paşamızı o sıkıntılı ve zor günlerde şehirlerinde büyük bir sevinç ile karşılayan ve bağırlarına basan Samsunluların, Karakaş Kaptan’ın ve büyük bir bağımsızlık aşkı ile çıktığı Samsun’dan itibaren hiçbir güç ve zorluğa boyun eğmeyen, Türk Milletini istiklaline kavuşturan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına şükranlarımı sunuyorum. MEKANLARI CENNET, RUHLARI ŞAAD OLSUN.

 

ATATÜRK’ÜN DOĞUM GÜNÜ

Atatürk’ün hayatta olduğu günlerde bir gün İngiltere hükümetinden Ankara’daki büyük elçiliğine bir telgraf gelir.

Telgrafta; “DOĞUM GÜNÜNDE KUTLAMA YAPABİLMEMİZ İÇİN, ATATÜRK’ÜN DOĞUM GÜNÜNÜN ÖĞRENİLİP, TELGRAFLA BİLDİRİLMESİ.” İstenir. Ankara’nın İngiltere Büyük Elçisinin müracaatı üzerine doğum gününün hangi tarih olduğu Atatürk’e sorulur. Atatürk; “DOĞRUSUNU İSTERSENİZ DOĞUM GÜNÜMÜ BENDE BİLMİYORUM. SEVGİLİ ANACIĞIM BEN SENİ BİR BAHAR AYINDA DOĞURDUM DEMİŞTİ. 19 MAYIS TÜRK MİLLETİNİN ESARETTEN KURTULDUĞU DOĞUM GÜNÜDÜR. MİLLETİMİN DOĞUM GÜNÜ BENİM DE DOĞUM GÜNÜMDÜR. BUNUN İÇİN İNGİLİZLERE DOĞUM TARİHİM OLARAK 19 MAYIS’I BİLDİRİNİZ” der.

BİR CUMHURİYET BAYRAMI ANISI

19 Mayıs 1919 tarihinde Atatürk’ün Samsun’a çıkışı kurtuluş savaşımızın başlangıcıdır.

19 Mayıs, 1935 tarihinden itibaren Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanmış, 1938 senesinde ise “MİLLİ BAYRAM” ilan edilmiştir.

Cumhuriyetin kuruluşunun 12. yıldönümü için pankartlar hazırlanır. Hazırlanan pankartlar;

–          ATATÜRK BİZİM EN BÜYÜĞÜMÜZDÜR.

–          ATATÜRK, BU MİLLETİN EN YÜKSEĞİDİR.

–          TÜRK MİLLETİ ASIRLARDAN BERİ BAĞRINDAN BİR MUSTAFA KEMAL ÇIKARDI.

Atatürk cebinden dolma kalemini çıkarıp eline alarak pankartları tek tek gözden geçirir, hiç birisini beğenmez, hepsinin üstünü çizer ve şu cümleyi yazar;

“ATATÜRK BİZDEN BİRİDİR.”

KURTULUŞ SAVAŞIMIZDA İNEBOLU

İnebolu, kurtuluş savaşımızın Anadolu’ya açılan kapısıdır.

İnebolu’ya gelen silah, mühimmat ve cephane buradan kağnılarla Anadolu’ya taşınıyordu.

Bunun için Atatürk;

“GÖZÜM SAKARYA’DA, DUMLUPINARDA;

KULAĞIM İNEBOLU’DA.” Demiştir.

Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan sonra, bu savaşta vatan ve milletimize hizmetleri göz önüne alınarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde İnebolu’ya “İSTİKLAL MADALYASI” verilmiştir. Meclisimizce İstiklal Madalyası ile onurlandırılan İnebolu, ÜLKEMİZDE İSTİKLAL MADALYALI TEK İLÇEDİR.

1 Yorumlar
Çimen Akan

Minnetim sonsuzdur 🙏🙏🙏

Cevap bırakın