05-Kasım-2024 16:47:59

Cankoç Medya Kuruluşudur.

$
“O dönemde hiç kimsenin tepki göstermemesini ve şirketim bugün talip olunca bize gösterilmesini anlayamamaktayız…”

“O dönemde hiç kimsenin tepki göstermemesini ve şirketim bugün talip olunca bize gösterilmesini anlayamamaktayız…”

“FERAGAT ETTİK!”

Allar Şirketler Grubu’nun beton santraline taş temini noktasında gerekli yasal izinleri aldığı alan için Akçaşehir, Çağış, Örencik ve Çalışlar köylerinin itirazlarda bulunması sonrası kurucusu olduğu şirket ile ilgili bir açıklama yayınlayan Gerede Belediye Başkanı Mustafa Allar, “Biz tek bir vatandaşımızın gözyaşı ve huzursuzluğunun bedelinin karşılığının olmayacağını belirtmek isterim. Bizim için hiçbir zaman para değil, önemli ve öncelikli olan insanımızın yaşaması, huzurlu olmasıdır. Taş Ocağı işinden Feragat ettik.”dedi.   

Allar’ın taş ocağı ile ilgili yaptığı açıklamanın bir kısmında; “Oysa ki basın açıklamalarında orada görülen alanda 10-12 yıl önce maden işleri yapıldığını da bölge halkı iyi bilmektedir. Ulusu deresinin karşısında 5 yıl boyunca farklı bir şirket tarafından çalışıldığı ve oradan taş ürettiğini de kamuoyu tarafından bilinmesini özellikle belirtmek isterim. O dönemde hiç kimsenin tepki göstermemesini ve şirketim bugün talip olunca bize gösterilmesini anlayamamaktayız…”cümleleri oldukça dikkat çekti.

Açıklamada; “Taş ocağı hususunda İl Kültür Turizm Müdürlüğü’ne görüş sorulmuş olup görüşte; ‘söz konusu alanın taş ocağı olarak çalıştırılmasında herhangi bir sakınca olmadığı’ belirtilmiş ve kayıtlı veya tescilli bir tarihi yapı ve sit alanı olduğu yönünde de bir görüş belirtilmemiştir!”ifadeleri de yer aldı. Ayrıntılar haberin detayında…  

Allar Şirketler Grubuna ait beton santrali için taş ocağı konusunda Akçaşehir, Çağış, Örencik ve Çalışlar köylerinin itirazlarda bulunması sonrası son noktayı Belediye Başkanı Mustafa Allar koydu.

Konuyla ilgili çok derin mesajlar içeren bir açıklama yayınlayan Allar, şu ifadeleri kullandı; “Gerede’nin Çayören köyünde doğmuş, gariban çiftçi bir ailenin evladı olarak adeta ekmeğini taştan çıkararak,, kurmuş olduğum aile şirketinde bugün yaklaşık 100’e yakın istihdam sağlanan şirketin  kurucu başkanlığını yaptım. Ayrıca kazancımın tamamını ilçemde yatırıma ve istihdama dönüştürdüğümü, Geredemiz haricinde hiçbir yerde yatırım yapmadığımı belirtmek istiyorum. Dolayısıyla o günden bu güne tüm ekibimizle beraber gece gündüz demeden ekmeğimizi çalışanlarımızla beraber paylaşarak bugünlere geldik, bundan dolayı rabbimize ne kadar hamd etsek, ne kadar şükretsek azdır…

Bununla beraber Rabbim bizlere daha büyük nimetlerini yani memleketime ve siz değerli hemşehrilerime hizmet etme imkânı nasip etti.

Siyasi hayatıma AK parti ile beraber başlamış bir kardeşiniz olarak ve AK parti saflarında “insanı yaşat ki devlet yaşasın” anlayışıyla 2014 yılında ilçemizin şehrül emini olarak sizlerin kutsal oylarıyla seçilmiş bir Belediye Başkanı olarak gece gündüz demeden, başta Sayın Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde ve himayelerinde, milletvekillerimiz ve teşkilatımızın destekleriyle  bu memleketin huzuru, refahı, değişim ve dönüşümü noktasında her alanda bu davanın  bir neferi olduğumuzu sizler de takdir edersiniz.

Bu kutsal görevi ifa ederken takdir edersiniz ki Türkiye’deki ticaret yapan herkes gibi geçmişimizden gelen ticari faaliyetlerimizi sürdürmekte ve çalıştırdığımız personelin daha iyi şartlarda ve koşullarda yaşayabilmesi için de gayret sarf etmekteyiz. Takdir edersiniz ki ben bürokrasiden gelen bir belediye başkanı değil sizlerin de bildiği üzere küçük yaşımdan bu yana servis işletmeciliğinden gelerek ekmeğini taştan çıkaran bir evladınız olarak bugünlere geldiğimizi ve ekmeğimizi ticarette kazandığımızı sözlerimin başında da ifade etmiştim. Bilindiği üzere; belediye başkanı olduğum günden itibaren de ticari faaliyetlerimi bırakıp imza yetkilerimi de yeğenimle oğluma devrettim. Ticari faaliyetlerden uzak olduğumu ve bu faaliyetlerden kendimi de ayrı tuttuğumu özellikle vurgulamak istiyorum.

Değerli hemşerilerim, ben Belediye Başkanı olduğum günden bugüne dek belediye başkanlığı ve belediye hizmetlerini hiçbir zaman şirketimin ticari faaliyetlerine karıştırmadım. Bunu size alnım ak, başım dik olarak paylaşmakta yarar görüyorum.

Birkaç gündür sosyal medyayı meşgul eden konu ile alakalı sizleri bilgilendirmenin gerekli olduğunu düşünüyorum. Bir takım art niyetli olduklarını düşündüğüm kişi ya da şahıslar tarafından  şahsıma, aileme, mensubu olduğum Ak Davama yönelik oğlumun ve yeğenimin yapmış olduğu ticari faaliyet olan bir taş ocağı ile ilgili haksız ithamlarda bulunulduğu tarafımıza yansımıştır.

“Hafızayı beşer nisyan ile malüldür” sözünden hareketle bu konuyu sizlere özetlemek isterim.

Değerli hemşerilerim 2016 yılında beton santrali açtığımızda da ayni bugün olduğu gibi o günde  çok değişik ithamlarda bulunulduğunu sizler de hatırlarsınız.

Şuan benim belediye başkanlığı görevinde olmam; evlatlarımın ve ailemizin hiçbir iş yapmaması anlamına da gelmediğini en az bizim kadar sizler de takdir edersiniz diye düşünüyorum. Bu ülkede siyasi polemik yapmaksızın her siyasi partiden siyaset yapan insanların bir çoğunun en az yüzde 80-90’ının ticaret yaptığını ve bu ticaretlerin helal kazançlarla yapıldıktan sonra yanlış olmadığını düşünüyorum.

Takdir edersiniz ki bizim yaptığımız bu işin hammaddesi olan taşın üretildiği ilçemizde bir tek taş ocağı vardır. Bu taş ocağı da Geredeli olmayan bir işletme tarafından çalıştırılmaktadır. Dolayısıyla malzeme temininde zaman zaman sıkıntılar çekildiğinden Bolu ve çevre il ve ilçelerden malzeme temini yapılmaktadır. Dolayısıyla her ticaret erbabının yaptığı gibi kanunların vermiş olduğu yasal haklardan yararlanmak adına da enerji bakanlığımıza bağlı Maden İşleri Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne müracaat edilerek buralardan taş ocağı kiralamak istenildiği talebinde bulunulmuştur.

Maden işleri ile alakalı belirli koordinatlarda bu tür işlerin yapılabileceği, devletimizin envanterlerinde kayıtlı olduğu şirketimize bildirilmiştir. İlgili kurum tarafından açık olarak yapılan ihale neticesinde şirketimiz yetkilileri ihaleye iştirak etmişler ve ihaleyi almışlardır. Daha sonra yasal mevzuat neyi gerektiriyorsa ilgili kurum ve kuruluşlara ÇED raporu başvurusu yapılmış, ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarından görüşler doğrultusunda ÇED izni çıkmıştır.

Şunu da belirtmek isterim ki ben izin alınan bu alanın tam koordinatlarını bilmiyorum. Kaldı ki  ÇED raporu için İl Kültür Turizm Müdürlüğü’ne görüş sorulmuş olup görüşte “söz konusu alanın taş ocağı olarak çalıştırılmasında herhangi bir sakınca olmadığı” belirtilmiş ve kayıtlı veya tescilli bir tarihi yapı ve sit alanı olduğu yönünde de bir görüş belirtilmemiştir!

Ancak Ruhsat alım sürecinden sonra bu konu kamuoyuna yansıdıktan sonra bölgede yaşayan hemşerilerimizin ve vatandaşlarımızın büyük bir tepkisiyle karşılaştık. Bazılarının art niyetli, bazılarının da  iyi niyetli yani köyünü ve doğasını koruma amaçlı olarak konu ile alakası olan ve olmayan vatandaşlarımızın ağır ithamlarına maruz kaldık.

Şunu da belirtmek isterim ki ben bu davaya inanmış, gönül vermiş ve bu davayı her şeyiyle üstün tuttuğumuz sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde ve himayelerinde çıktığımız bu yolda, memleketimize hizmet etme yolunda biz kesinlikle vatandaşlarımızla karşı karşıya gelmekten haya ederiz… Vatandaşlarımızın rıza göstermediği hiç bir konuda böyle bir işi yapmayacağımız ve buna da kalkışmayacağımızı ifade etmek istiyorum. Bugün geldiğimiz nokta itibarıyla şartlar ve koşullar ne olursa olsun biz hiçbir şeyi davamızın üzerinde tutmadığımız gibi her şeyin karşılığının para demek olmadığını burada sizlerle paylaşmak isterim…

Değerli hemşerilerim, şunu da söylemeden geçemeyeceğim; yaklaşık 10-12 yıl önce şu andaki mevcut alanda fotoğrafları çekilen ve basında paylaşılan alanda bizim şirketimiz tarafından en ufak bir çalışma ve taş üretimi yapılmamıştır. Oysa ki basın açıklamalarında orada görülen alanda 10-12 yıl önce maden işleri yapıldığını da bölge halkı iyi bilmektedir. Ulusu deresinin karşısında 5 yıl boyunca farklı bir şirket tarafından çalışıldığı ve oradan taş ürettiğini de kamuoyu tarafından bilinmesini özellikle belirtmek isterim. O dönemde hiç kimsenin tepki göstermemesini ve şirketim bugün talip olunca bize gösterilmesini anlayamamaktayız… Şahsıma, siyasi kimliğime, partime, Ak davama ve ticari faaliyetlerimize bu şekilde hakaretvari açıklamalar yapılması da bizleri çok üzmektedir. İyi niyetli tepkiler haricinde art niyetli ithamlarda bulunanlara da hakkımızı helal etmediğimizi, yarın ruzumahşerde  hesaplaşacağımızı burada beyan etmek isterim…

Değerli hemşerilerim, özetleyecek olursak; biz orada hiçbir vatandaşımızın hakkını gasp ederek şahsım ve ailem olarak yapacağımız çalışmalardan dolayı para kazanma durumu söz konusu değildir. Biz tek bir vatandaşımızın gözyaşı ve huzursuzluğunun bedelinin karşılığının olmayacağını burada belirtmek istiyorum… Bizim için hiçbir zaman para değil, önemli ve öncelikli olan insanımızın yaşaması, huzurlu olmasıdır… Bu davanın bir neferi olarak bizim tek derdimiz memleketimizi daha iyi noktaya taşıyabilmektir. Ben sizlerin evladı ve sizlerin oylarıyla seçilmiş bir belediye başkanı olarak ilçemize yapmış olduğum büyük çalışmaları gölgede bırakacak bir olaya da imza atmayacağımı ve bu alanda Taş Ocağı işinden Feragat ettiğimizi buradan tüm kamuoyuna ilan ediyorum…Tüm hemşerilerimiz rahat olsunlar, huzurlu olsunlar, biz onların huzurunu bozacak hiçbir konuda adım atmayacağımızı ve çalışma yapmayacağımızı beyan ediyor, hepinizi muhabbetle selamlıyorum…”

Cevap bırakın